Asenkron derste yoklama alınır mı ?

webmastering

Global Mod
Global Mod
Asenkron Derste Yoklama Alınır mı? Farklı Yaklaşımların Çekişmesi

Arkadaşlar, uzun zamandır kafamı kurcalayan bir soruyu buraya getirmek istiyorum: **Asenkron derste yoklama alınmalı mı, alınmamalı mı?** Hepimiz farklı eğitim deneyimlerinden geçiyoruz. Kimimiz veriye, ölçülebilir sonuçlara önem verirken kimimiz işin sosyal ve duygusal yönünü ön planda tutuyoruz. Ben de farklı bakış açılarını toparlayıp sizlerle tartışmaya açmak istedim.

Asenkron Dersin Doğası: Özgürlük mü, Disiplin mi?

Önce tanımı netleştirelim: Asenkron ders, öğrencilerin dersi eşzamanlı takip etmek zorunda olmadığı, ders materyallerine istedikleri zaman erişebildiği bir öğrenme biçimi. Yani bir bakıma özgürlük, kendi hızında öğrenme imkânı.

Ama işte tam da burada soru çıkıyor: Eğer herkes istediği zaman girip ders materyalini tüketiyorsa, **"yoklama" diye bir şeyin anlamı var mı?** Yoklama aslında katılımı ve sürekliliği ölçmek için var. Fakat asenkronun özü zaten özgürlük üzerine kurulu. Bir yandan da üniversitelerin kalite kontrolü, öğrenci sorumluluğu gibi gerekçeleri var.

Erkeklerin Objektif ve Veri Odaklı Yaklaşımı

Birçok erkek öğrencinin veya akademisyenin bu meseleye bakışı oldukça pragmatik ve ölçülebilir:

* **Verimlilik:** "Yoklama alınsın ki katılım oranları net görülsün." Mesela öğrenci ders materyallerini açmış mı, videoyu izleme süresi ne kadar, testlere katılmış mı? Bunlar somut veriler.

* **Kontrol:** Eğer yoklama olmazsa, kimse derslere uğramaz; bu da başarı oranlarını düşürür.

* **Raporlama:** Üniversiteler için istatistiksel raporlar hazırlanır. Katılım sayıları kalite güvencesi sisteminde yerini alır.

Erkeklerin bu yaklaşımı, "sayılabilir olan değerlidir" mantığıyla ilerliyor. Burada özgürlük değil, ölçülebilir katılım öne çıkıyor.

Ama soru şu: **Bir öğrenci, videoyu 2 saat açık bırakıp hiç dinlemeden geçse, bu 'katılım' mı sayılacak?**

Kadınların Duygusal ve Toplumsal Etkiler Odaklı Yaklaşımı

Kadınların yaklaşımı ise çoğu zaman daha empatik ve sosyal etkiler üzerinden şekilleniyor:

* **Öğrenci Özgürlüğü:** "Asenkron dersi seçen öğrenci zaten kendi sorumluluğunu almış. Yoklama almak, bu özgürlüğü gölgeleyebilir."

* **Eşitlik:** Kimi öğrencinin interneti zayıf, kimi çalışmak zorunda, kimisi evinde çocuk bakıyor. Yoklama, bu öğrenciler için baskıya dönüşebilir.

* **Güven:** Öğrenciye güvenmek ve öğrenme motivasyonunu kendi içinden beslemesini sağlamak daha sağlıklı olabilir.

Bu bakış açısında, veriler değil, öğrencinin hayatına dokunan etkiler önemli. Yoklama alınırsa bazı öğrenciler için adaletsiz bir yük olabilir.

Peki, sizce asenkron derslerde öğrencinin özgürlüğü yoklamayla sınırlamak doğru mu, yoksa güvene dayalı bir yaklaşım mı daha insani?

Akademisyenlerin Açmazı: İki Uç Arasında

Bir yandan üniversite yönetimleri sürekli rapor talep ediyor: "Kaç öğrenci katıldı, kaç kişi devamsızlık yaptı?" Öte yandan, öğretim üyeleri biliyor ki asenkron dersin mantığı zaten esneklik.

* Bazı akademisyenler çözümü şöyle buluyor: **Etkinlik bazlı yoklama.** Yani video izlemek yetmiyor; küçük quizler, forum mesajları, ödevlerle öğrencinin gerçekten derse katılıp katılmadığı ölçülüyor.

* Diğerleri ise tamamen yoklamayı reddediyor: "Asenkron ders, yoklamasızdır. Nokta."

Bu ikilem aslında şunu gösteriyor: Eğitimde özgürlük ile kontrol arasındaki çizgi sürekli yeniden tanımlanıyor.

Uluslararası Perspektif: Dünyada Uygulamalar

ABD ve Avrupa üniversitelerinde asenkron derslerde yoklama çoğu zaman alınmıyor. Katılım, öğrencinin quiz sonuçları veya forum tartışmalarındaki varlığı üzerinden değerlendiriliyor.

Ama bazı Asya ülkelerinde (özellikle Güney Kore, Çin) yoklama dijital olarak sıkı takip ediliyor. Öğrencinin hangi dakikada videoyu açtığı bile raporlanıyor. Çünkü kültürel olarak disiplin ve kontrol daha fazla öncelik taşıyor.

Türkiye’de ise sistem tam bir gri alan: Kimi üniversite yoklamayı şart koşuyor, kimi sadece ders sonu sınavına bakıyor. Bu da öğrenciler arasında kafa karışıklığına yol açıyor.

Forumdaşlara Sorular

* Sizce asenkron dersin ruhuna uygun olan, tamamen serbest bırakmak mı, yoksa katılımı ölçmek mi?

* Üniversiteler için raporlama ihtiyacı gerçekten öğrencinin öğrenmesini mi yansıtıyor, yoksa sadece bürokratik bir sayı mı üretiyor?

* Erkeklerin veriye dayalı yaklaşımı mı, kadınların özgürlük ve empati temelli yaklaşımı mı daha sürdürülebilir bir yol sunuyor?

* Katılımı ölçmek için yoklama yerine, öğrencilerin tartışmalara aktif katılımını zorunlu kılmak sizce daha adil olur muydu?

Sonuç Yerine Tartışma Kapısı

Asenkron derslerde yoklama meselesi, aslında çok daha geniş bir tartışmanın parçası: **Eğitim bireysel sorumluluğa mı, yoksa dışsal denetime mi dayanmalı?**

Belki de mesele yoklama değil, öğrencinin gerçekten öğrenip öğrenmediğini anlamanın yeni yollarını bulmak. Belki de mesele, rakamlarla değil, öğrencinin hayatına kattığı değerle ölçülmeli.

Şimdi top sizde forumdaşlar: Siz olsanız asenkron derste yoklama alır mıydınız, yoksa tamamen öğrenciye mi bırakırdınız?
 
Üst