Tbmm'Ye Karşı Çıkan Isyanların Sonuçları Nelerdir ?

Leila

Global Mod
Global Mod
TBMM'ye Karşı Çıkan İsyanların Sonuçları

Giriş

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), 23 Nisan 1920'de Mustafa Kemal Atatürk tarafından kurulmuş ve Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin sembolü olmuştur. Ancak, TBMM’nin kurulmasının hemen ardından, çeşitli iç ve dış faktörler nedeniyle, bu meclise karşı çıkan isyanlar ortaya çıkmıştır. TBMM’ye karşı çıkan isyanlar, Türk milletinin bağımsızlık yolunda verdiği mücadelenin zorluklarını ve karşılaştığı engelleri gözler önüne sermektedir. Bu makalede, TBMM'ye karşı çıkan isyanların sebepleri, gelişimi ve sonuçları ele alınacaktır.

TBMM'ye Karşı Çıkan İsyanların Sebepleri

TBMM’ye karşı çıkan isyanların sebepleri oldukça çeşitlidir. Birinci Dünya Savaşı sonrasında Osmanlı İmparatorluğu’nun işgalleri ve Sevr Antlaşması’nın dayattığı ağır koşullar, halkın huzursuzluğunu artırmıştı. Bu ortamda, bazı yerel güçler ve askeri birimler, TBMM’nin kurduğu yeni düzeni kabul etmemiş ve kendi yönetimlerini kurmaya çalışmışlardır. Ayrıca, Osmanlı İmparatorluğu'nun halifelik ve monarşi geleneğini savunan gruplar, Cumhuriyet rejimine karşı çıkmışlardır.

Bu isyanların en belirgin sebeplerinden biri de, TBMM’nin Batı Anadolu’daki bazı bölgelerdeki halk ve askeri güçler üzerinde yeterince denetim sağlayamamasıydı. Askeri ve sivil yönetimler arasındaki uyuşmazlıklar da TBMM’ye karşı çıkan isyanları tetiklemiştir. Bunun yanında, bazı dini ve mezhebi gruplar, Cumhuriyet'in getirdiği değişikliklerden ve özellikle hilafetin kaldırılmasından rahatsız olmuşlardır.

İsyanların Gelişimi ve Başlıca Örnekler

TBMM’ye karşı çıkan isyanların tarihsel sürecinde birkaç önemli isyan dikkat çekmektedir. Bu isyanlar, yalnızca yerel çapta değil, bazen büyük bir askeri gücün de yer aldığı hareketler olmuştur. Bu isyanlar şunlardır:

1. **İstanbul Hükümetinin Direnişi ve Kuvâ-yi Milliye İsyanları**

İstanbul’daki Osmanlı hükümeti ve padişah yanlıları, TBMM’nin otoritesini kabul etmeyerek, bazı bölgelerde Kuvâ-yi Milliye hareketine karşı çıkmışlardır. Bu isyanlar, özellikle İstanbul’un işgali ve Osmanlı’daki halifeliğin korunmaya çalışılması sırasında yoğunlaşmıştır.

2. **Koçgiri İsyanı (1920)**

Erzincan ve Sivas bölgelerinde çıkan Koçgiri İsyanı, yöre halkının yerel yönetimin kararlarına karşı gösterdiği tepkiler sonucu başlamıştır. Koçgiri aşiretinin önderliğinde başlayan bu isyan, hem yerel halkın ekonomik ve sosyal sorunlarından kaynaklanmış hem de TBMM’nin otoritesini sarsmayı amaçlamıştır.

3. **Şeyh Said İsyanı (1925)**

Şeyh Said İsyanı, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da önemli bir karşı duruş sergileyen bir hareketti. Dini ve mezhebi unsurların etkisiyle, bölgedeki bazı halk grupları, Cumhuriyet’in getirdiği seküler düzeni kabul etmemiştir. Bu isyan, Şeyh Said ve yanındakilerin liderliğinde, devlet otoritesine karşı ciddi bir tehdit oluşturmuştur.

4. **Taksim İsyanı (1920)**

Taksim İsyanı, İstanbul’da TBMM’ye karşı çıkan askeri birlikler tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu isyanın sebepleri arasında, işgal altındaki İstanbul’daki padişah yanlısı güçlerin, Anadolu’daki millî harekete karşı olan tutumları yer almaktadır.

İsyanların Sonuçları

TBMM’ye karşı çıkan isyanlar, Türk devriminin ilerleyişini önemli ölçüde etkilemiştir. Ancak, bu isyanlar aynı zamanda Türk milletinin egemenlik mücadelesinin ne denli zorlu ve zengin dinamiklere sahip olduğunu göstermektedir. İsyanların başlıca sonuçları şunlardır:

1. **İç İsyanlarla Mücadele Edilmesi**

TBMM, iç isyanlarla mücadele ederken, içki savaşlarından ve çeşitli yerel isyanlardan bunalmıştır. Ancak, bu isyanlar sonucu TBMM, bölgesel denetimini güçlendirme fırsatı bulmuş ve daha sağlam bir yönetim anlayışına sahip olmuştur.

2. **Devletin Güçlenmesi**

İsyanlar karşısında gösterilen direniş, devletin otoritesini pekiştirmiştir. TBMM, çeşitli isyanları bastırarak ve isyanlarla mücadele ederek, halkın gözünde birliğini ve gücünü pekiştirmiştir.

3. **Halkın Yönetime Katılımı**

İsyanlar, halkın TBMM’nin yönetimine karşı gösterdiği tepkilerin bir yansımasıdır. Bu, aynı zamanda halkın, egemenlik hakkını daha güçlü bir şekilde savunması anlamına gelmektedir. Bu isyanlar, halkın bilincinin ve yönetime katılımının artmasına yol açmıştır.

4. **Askeri ve Sivil Yönetimler Arasında Uyum**

İsyanlar sırasında askerî ve sivil yönetimlerin uyum içinde hareket etmeleri gerektiği anlaşılmıştır. Bu durum, sonraki yıllarda Türk Silahlı Kuvvetleri ile TBMM arasındaki işbirliğini güçlendirmiştir.

5. **Dini Grupların Tepkileri**

Dini ve mezhebi grupların karşı duruşu, özellikle hilafetin kaldırılması ile ilintili olarak ortaya çıkmıştır. Ancak bu grupların isyanlarının bastırılması, Cumhuriyet’in seküler yapısının güçlenmesine yol açmıştır.

Sonuç

TBMM’ye karşı çıkan isyanlar, Türk Kurtuluş Savaşı’nın sonrasında, Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerini atarken yaşanılan zorlukları gözler önüne sermektedir. Bu isyanlar, hem halkın çeşitli kesimlerinin değişen düzenle ilgili endişelerini hem de siyasi ve dini grupların toplumsal değişime olan karşı duruşlarını yansıtmaktadır. Bununla birlikte, TBMM’nin bu isyanları başarıyla bastırması, Cumhuriyet rejiminin sağlam temeller üzerine oturmasına ve halkın egemenliğinin pekişmesine zemin hazırlamıştır.

Sonuç olarak, TBMM’ye karşı çıkan isyanların, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin önemli bir parçası olduğu ve bu isyanların bastırılmasının, Cumhuriyet’in kalıcı bir şekilde yerleşmesinde önemli rol oynadığı söylenebilir.
 
Üst