celikci
New member
Hürriyet, Kimberly ile Justin Bieber’ın fotoğrafını görüp “Kim bu kız?” diye paylaşmasıyla yakaladığı şöhreti ve öncesinde yaşadığı güç devirleri konuştu.
Yarı İspanyol yarı Endonezyalısınız. Annenize mi, babanıza mı daha epeyce çekmişsiniz?
– Kimileri babama, kimileri da anneme benzediğimi söylüyor lakin bence anneme çekmişim. Herbiçimde daima onu gördüğüm için bu biçimde düşünüyorum.
Annenizle babanız siz 3 yaşınızdayken boşanmış. Babanızla görüşmüyor musunuz?
– Hiç evlenmemişler ki boşansınlar. Ben 3 yaşındayken ayrılmışlar diyelim. Babamı bilmiyorum, hiç tanımadım.
Zengin aile çocuğu değilsiniz. Bu kadar ünlü olmadan evvel annenize dayanak olmak için çocuk bakıcılığı yapıyormuşsunuz…
– Kolay vakit içinder değildi. Kimi zorluklarımız vardı. Ancak bütün bu yaşadıklarımız artık sahip olduklarımız için müteşekkir olmamı sağlıyor.
Hâlâ birlikte mi yaşıyorsunuz?
– Evet, Barselona ve İstanbul’da beraberyiz.
Okul ne oldu?
– Modellik yapmaya başlayınca bıraktım. Üniversiteye gidemedim. Lakin fazlaca istiyorum.
Ne okumak istiyorsunuz?
– Psikoloji fazlaca isterdim örneğin. Psikiyatrım da çok yatkın olduğumu söylüyor. (Gülüyor) Ancak sinemayı da hayli seviyorum. Los Angeles’ta kısa bir oyunculuk eğitimi aldım. Bir gün oyuncu olmak da hayallerimden biri.
“Dancing Feet” ve “Mamacita” kliplerinde oynadınız. Hangisi daha eğlenceliydi?
– İkisi de epey eğlenceliydi lakin Kygo ile arkadaş olduğumuz için oyunculuk yapmak istediğimi biliyordu. “Mamacita” için bana geldiğinde “Bu klipte oyunculuk yeteneğini gösterebilirsin” dedi. Bu yüzden benim için başka yeri var.
İspanyolca, İtalyanca ve İngilizce biliyorsunuz. Lakin Hollanda merkezli bir modelsiniz. Felemenkçeyle aranız nasıl?
– İtalyanca bilmiyorum. Bu bir internet uydurması. Yalnızca İspanyolca ve İngilizce konuşabiliyorum. Bana Felemenkçe bir şey söylendiği vakit anlıyorum lakin karşılık veremiyorum. Fransızcayı da biraz yakalıyorum, zira annem vaktiyle Montpellier’de bulunmuş.
Çok kısa vakitte bir fenomen haline dönüştünüz. Bu süratli gelen şöhretle baş etmekte zorluk çektiniz mi?
– Çok gençtim ve aslında fazlaca da farkında değildim ne olup bittiğinin. Sponsorlarım ve öbür destekçilerimle yakın bir ilgim var, bu yüzden o denli fazlaca kaygıya falan kapılmadım.
Sosyal medyadaki mahlasınız “Wolfiecindy” (Kurt Cindy)… niye bunu seçtiniz?
– “Twilight” (Alacakaranlık) meczubu, vampir ve kurt adam manyağı olduğum için. bu biçimde küçüktüm doğal. daha sonra da o denli kaldı.
Araba kullanmayı sevmiyormuşsunuz… niye?
– Öğrenmeye hiç fırsatım olmadı ki. Annem de bilmiyor, bana öğretmedi. Bir de o kadar fazlaca korkuyor ki, bana da geçti o dehşet. Oradan biri çıkıyor, karşıdan biri geliyor… Arkadaşlarım birkaç defa öğretmeyi denedi lakin ödüm kopuyor. Lakin kelamım olsun, 2023’te araba sürmeyi öğreneceğim.
Bir YouTube videonuzda sabahları yatağınızı toplamayı sevmediğinizi söylemişsiniz. Anneniz kızmıyor mu?
– O görüntüde 16 yaşında falandım. Köprülerin altından fazlaca sular aktı. Çok değiştim artık. (Gülüyor) Emin olabilirsiniz, her sabah yatağımı düzeltiyorum.
Beşiktaş’ın oyuncusu Dele Alli ile berabersiniz. Türkiye ve bizim kültürümüzü ne kadar tanıyorsunuz?
– O buraya taşınınca ben de yarı buralı oldum. İkimiz de hayli seviyoruz. İstanbul üzere bu kadar çeşitlilik barındıran bir kent hayli şaşırtan.
Barselona’yla epey benzeşiyorlar, değil mi?
– Bence de! Yapacak o denli hayli şey var ki. Hem tabiat var hem koca bir kent… Yemekler inanılmaz. Şimdiye kadar kusursuz vakit içinder geçirdik.
Dele Alli de burada, Antalya’daymış.
– Evet evet, defileyi izlemeye geldi.
Modeller neden daima futbolcularla olur? Biraz klişe değil mi?
– O denli mi yaparlar? Bunu hiç bilmiyordum. (Gülüyor) Bu herbiçimde şundan dolayı: Beşerler futbolcuları tanıyor. Modelleri de tanıyor. Bunlar birlikte olduğunda daha fazlaca dikkat çekiyor, daha göz önünde oluyorlar.
Futbolla ilgili misiniz? Nasıl tanıştınız?
– Ortak birarkadaşımız yardımıyla tanıştık. Futbolla ilgileniyorum alışılmış. Bilhassa de artık. Evvelce maç seyrettiğimde ne olup bittiğini pek anlamazdım. Artık öğreniyorum.
“Yenge” kelamına alıştınız mı?
Herkes “Yenge, yenge” diyor, ne demek olduğunu az evvelce öğrendim. “Kardeşinin eşi” manasına geliyormuş. Sevdim bunu.
16 Kasım 1998. Akrep bayanı… Nesi daha sıkıntı: Çok hırslı olması mı, vakit zaman kuşkucu olması mı?
– Çok hırslı bir tipim. Hatta takıntılı ve mükemmeliyetçiyim bile diyebilirim. Lakin kuşkucu olduğumu hayli sanmıyorum. Akreplerin bu özelliği bende yok. Sadık ve vefalıyım tam bilakis.
İlkinde 7 milyon, ikincisinde 1.5 milyon takipçiniz var. Favoriniz hangisi: Instagram mı, TikTok mu?
– İkisi de hoş fakat farklılar. Benim açımdan Instagram biraz daha profesyonel bir şey. Makyajı, karakterleri derken güya biraz daha sanat üzere. TikTok ise daha samimi bence. Olduğum üzere. Gündelik hayat üzere. Daha rahat yani.
Bir renk olsanız… Ateş kırmızısı mı, deniz mavisi mi?
– Kesin kırmızı. Mavi sakin geliyor bana. Hiç sakin değilim ki. Ben hem İspanyol birebir vakitte Akrep burcuyum. Tutkuluyum.
Bir yemek olsanız… Tatlı mı, tuzlu mu?
– Tatlı doğal ki, zira tatlıya bayılıyorum. Baklava delisiyim. Lakin Dele Alli Türkiye’ye taşındıktan daha sonra başlamadı bu. Daima fazlaca severdim. Maalesef günde yalnızca bir dilim yiyebiliyorum. Dengeyi kurmaya çalışıyorum. Nasıl göründüğün değerli ancak vücudunla ilgili yapabileceğin tek şey nasıl göründüğün değil ki. beraberinde yemelisin de, koşmalısın da, dans da etmelisin.
Gündoğumu mu, günbatımı mı?
– Gündoğumu daha değerli, zira sık görmüyorum. Tam bir uykucuyum.
Kedi mi, köpek mi?
– Bütün hayvanları epey seviyorum lakin meskende üç kedim var. Kedici hanımım. ötürüsıyla kedi.
Tren seyahati mu, gemi seyahati mu?
– Trenleri severim, giderken etrafı nazaranbiliyorsun. Otomobil üzere değil, yürüyecek bir sürü alan var. Ancak tam kıyaslayamam, zira ömrümde hiç uzun gemi seyahati yapmadım. Biraz da batacak diye korkuyorum. (Gülüyor) tekrarki söyleşimizde yine sorarsın, buna bu biçimde yanıt veririm.
Yarı İspanyol yarı Endonezyalısınız. Annenize mi, babanıza mı daha epeyce çekmişsiniz?
– Kimileri babama, kimileri da anneme benzediğimi söylüyor lakin bence anneme çekmişim. Herbiçimde daima onu gördüğüm için bu biçimde düşünüyorum.
Annenizle babanız siz 3 yaşınızdayken boşanmış. Babanızla görüşmüyor musunuz?
– Hiç evlenmemişler ki boşansınlar. Ben 3 yaşındayken ayrılmışlar diyelim. Babamı bilmiyorum, hiç tanımadım.
Zengin aile çocuğu değilsiniz. Bu kadar ünlü olmadan evvel annenize takviye olmak için çocuk bakıcılığı yapıyormuşsunuz…
– Kolay vakit içinder değildi. Kimi zorluklarımız vardı. Ancak bütün bu yaşadıklarımız artık sahip olduklarımız için müteşekkir olmamı sağlıyor.
Hâlâ bir arada mi yaşıyorsunuz?
– Evet, Barselona ve İstanbul’da beraberyiz.
Okul ne oldu?
– Modellik yapmaya başlayınca bıraktım. Üniversiteye gidemedim. Lakin hayli istiyorum.
Ne okumak istiyorsunuz?
– Psikoloji fazlaca isterdim örneğin. Psikiyatrım da çok yatkın olduğumu söylüyor. (Gülüyor) Ancak sinemayı da hayli seviyorum. Los Angeles’ta kısa bir oyunculuk eğitimi aldım. Bir gün oyuncu olmak da hayallerimden biri.
“Dancing Feet” ve “Mamacita” kliplerinde oynadınız. Hangisi daha eğlenceliydi?
– İkisi de epeyce eğlenceliydi lakin Kygo ile arkadaş olduğumuz için oyunculuk yapmak istediğimi biliyordu. “Mamacita” için bana geldiğinde “Bu klipte oyunculuk yeteneğini gösterebilirsin” dedi. Bu yüzden benim için farklı yeri var.
İspanyolca, İtalyanca ve İngilizce biliyorsunuz. Ancak Hollanda merkezli bir modelsiniz. Felemenkçeyle aranız nasıl?
– İtalyanca bilmiyorum. Bu bir internet uydurması. Yalnızca İspanyolca ve İngilizce konuşabiliyorum. Bana Felemenkçe bir şey söylendiği vakit anlıyorum fakat karşılık veremiyorum. Fransızcayı da biraz yakalıyorum, zira annem vaktiyle Montpellier’de bulunmuş.
Çok kısa vakitte bir fenomen haline dönüştünüz. Bu süratli gelen şöhretle baş etmekte zorluk çektiniz mi?
– Çok gençtim ve aslında fazlaca da farkında değildim ne olup bittiğinin. Sponsorlarım ve başka destekçilerimle yakın bir ilgim var, bu yüzden o denli epey kaygıya falan kapılmadım.
Sosyal medyadaki mahlasınız “Wolfiecindy” (Kurt Cindy)… niye bunu seçtiniz?
– “Twilight” (Alacakaranlık) meczubu, vampir ve kurt adam manyağı olduğum için. bu biçimde küçüktüm doğal. daha sonra da o denli kaldı.
Araba kullanmayı sevmiyormuşsunuz… niye?
– Öğrenmeye hiç fırsatım olmadı ki. Annem de bilmiyor, bana öğretmedi. Bir de o kadar fazlaca korkuyor ki, bana da geçti o dehşet. Oradan biri çıkıyor, karşıdan biri geliyor… Arkadaşlarım birkaç sefer öğretmeyi denedi fakat ödüm kopuyor. Lakin kelamım olsun, 2023’te araba sürmeyi öğreneceğim.
Bir YouTube videonuzda sabahları yatağınızı toplamayı sevmediğinizi söylemişsiniz. Anneniz kızmıyor mu?
– O görüntüde 16 yaşında falandım. Köprülerin altından fazlaca sular aktı. Çok değiştim artık. (Gülüyor) Emin olabilirsiniz, her sabah yatağımı düzeltiyorum.
Beşiktaş’ın oyuncusu Dele Alli ile berabersiniz. Türkiye ve bizim kültürümüzü ne kadar tanıyorsunuz?
– O buraya taşınınca ben de yarı buralı oldum. İkimiz de fazlaca seviyoruz. İstanbul üzere bu kadar çeşitlilik barındıran bir kent epey şaşırtan.
Barselona’yla hayli benzeşiyorlar, değil mi?
– Bence de! Yapacak o denli fazlaca şey var ki. Hem tabiat var hem koca bir kent… Yemekler inanılmaz. Şimdiye kadar şahane vakit içinder geçirdik.
Dele Alli de burada, Antalya’daymış.
– Evet evet, defileyi izlemeye geldi.
Modeller neden daima futbolcularla olur? Biraz klişe değil mi?
– O denli mi yaparlar? Bunu hiç bilmiyordum. (Gülüyor) Bu herbiçimde şundan dolayı: Beşerler futbolcuları tanıyor. Modelleri de tanıyor. Bunlar bir arada olduğunda daha epeyce dikkat çekiyor, daha göz önünde oluyorlar.
Futbolla ilgili misiniz? Nasıl tanıştınız?
– Ortak birarkadaşımız yardımıyla tanıştık. Futbolla ilgileniyorum olağan. Bilhassa de artık. Evvelden maç seyrettiğimde ne olup bittiğini pek anlamazdım. Artık öğreniyorum.
“Yenge” kelamına alıştınız mı?
Herkes “Yenge, yenge” diyor, ne demek olduğunu az evvelden öğrendim. “Kardeşinin eşi” manasına geliyormuş. Sevdim bunu.
16 Kasım 1998. Akrep hanımı… Nesi daha güç: Çok hırslı olması mı, vakit zaman kuşkucu olması mı?
– Çok hırslı bir tipim. Hatta takıntılı ve mükemmeliyetçiyim bile diyebilirim. Fakat kuşkucu olduğumu epeyce sanmıyorum. Akreplerin bu özelliği bende yok. Sadık ve vefalıyım tam bilakis.
İlkinde 7 milyon, ikincisinde 1.5 milyon takipçiniz var. Favoriniz hangisi: Instagram mı, TikTok mu?
– İkisi de hoş ancak farklılar. Benim açımdan Instagram biraz daha profesyonel bir şey. Makyajı, karakterleri derken güya biraz daha sanat üzere. TikTok ise daha samimi bence. Olduğum üzere. Gündelik hayat üzere. Daha rahat yani.
Bir renk olsanız… Ateş kırmızısı mı, deniz mavisi mi?
– Kesin kırmızı. Mavi sakin geliyor bana. Hiç sakin değilim ki. Ben hem İspanyol tıpkı vakitte Akrep burcuyum. Tutkuluyum.
Bir yemek olsanız… Tatlı mı, tuzlu mu?
– Tatlı doğal ki, zira tatlıya bayılıyorum. Baklava delisiyim. Ancak Dele Alli Türkiye’ye taşındıktan daha sonra başlamadı bu. Daima fazlaca severdim. Maalesef günde yalnızca bir dilim yiyebiliyorum. Dengeyi kurmaya çalışıyorum. Nasıl göründüğün kıymetli lakin vücudunla ilgili yapabileceğin tek şey nasıl göründüğün değil ki. hem de yemelisin de, koşmalısın da, dans da etmelisin.
Gündoğumu mu, günbatımı mı?
– Gündoğumu daha değerli, zira sık görmüyorum. Tam bir uykucuyum.
Kedi mi, köpek mi?
– Bütün hayvanları epey seviyorum ancak konutta üç kedim var. Kedici bayanım. ötürüsıyla kedi.
Tren seyahati mu, gemi seyahati mu?
– Trenleri severim, giderken etrafı gorebiliyorsun. Otomobil üzere değil, yürüyecek bir sürü alan var. Lakin tam kıyaslayamam, zira ömrümde hiç uzun gemi seyahati yapmadım. Biraz da batacak diye korkuyorum. (Gülüyor) tekrarki söyleşimizde yine sorarsın, buna bu biçimde karşılık veririm.
Yarı İspanyol yarı Endonezyalısınız. Annenize mi, babanıza mı daha epeyce çekmişsiniz?
– Kimileri babama, kimileri da anneme benzediğimi söylüyor lakin bence anneme çekmişim. Herbiçimde daima onu gördüğüm için bu biçimde düşünüyorum.
Annenizle babanız siz 3 yaşınızdayken boşanmış. Babanızla görüşmüyor musunuz?
– Hiç evlenmemişler ki boşansınlar. Ben 3 yaşındayken ayrılmışlar diyelim. Babamı bilmiyorum, hiç tanımadım.
Zengin aile çocuğu değilsiniz. Bu kadar ünlü olmadan evvel annenize dayanak olmak için çocuk bakıcılığı yapıyormuşsunuz…
– Kolay vakit içinder değildi. Kimi zorluklarımız vardı. Ancak bütün bu yaşadıklarımız artık sahip olduklarımız için müteşekkir olmamı sağlıyor.
Hâlâ birlikte mi yaşıyorsunuz?
– Evet, Barselona ve İstanbul’da beraberyiz.
Okul ne oldu?
– Modellik yapmaya başlayınca bıraktım. Üniversiteye gidemedim. Lakin fazlaca istiyorum.
Ne okumak istiyorsunuz?
– Psikoloji fazlaca isterdim örneğin. Psikiyatrım da çok yatkın olduğumu söylüyor. (Gülüyor) Ancak sinemayı da hayli seviyorum. Los Angeles’ta kısa bir oyunculuk eğitimi aldım. Bir gün oyuncu olmak da hayallerimden biri.
“Dancing Feet” ve “Mamacita” kliplerinde oynadınız. Hangisi daha eğlenceliydi?
– İkisi de epey eğlenceliydi lakin Kygo ile arkadaş olduğumuz için oyunculuk yapmak istediğimi biliyordu. “Mamacita” için bana geldiğinde “Bu klipte oyunculuk yeteneğini gösterebilirsin” dedi. Bu yüzden benim için başka yeri var.
İspanyolca, İtalyanca ve İngilizce biliyorsunuz. Lakin Hollanda merkezli bir modelsiniz. Felemenkçeyle aranız nasıl?
– İtalyanca bilmiyorum. Bu bir internet uydurması. Yalnızca İspanyolca ve İngilizce konuşabiliyorum. Bana Felemenkçe bir şey söylendiği vakit anlıyorum lakin karşılık veremiyorum. Fransızcayı da biraz yakalıyorum, zira annem vaktiyle Montpellier’de bulunmuş.
Çok kısa vakitte bir fenomen haline dönüştünüz. Bu süratli gelen şöhretle baş etmekte zorluk çektiniz mi?
– Çok gençtim ve aslında fazlaca da farkında değildim ne olup bittiğinin. Sponsorlarım ve öbür destekçilerimle yakın bir ilgim var, bu yüzden o denli fazlaca kaygıya falan kapılmadım.
Sosyal medyadaki mahlasınız “Wolfiecindy” (Kurt Cindy)… niye bunu seçtiniz?
– “Twilight” (Alacakaranlık) meczubu, vampir ve kurt adam manyağı olduğum için. bu biçimde küçüktüm doğal. daha sonra da o denli kaldı.
Araba kullanmayı sevmiyormuşsunuz… niye?
– Öğrenmeye hiç fırsatım olmadı ki. Annem de bilmiyor, bana öğretmedi. Bir de o kadar fazlaca korkuyor ki, bana da geçti o dehşet. Oradan biri çıkıyor, karşıdan biri geliyor… Arkadaşlarım birkaç defa öğretmeyi denedi lakin ödüm kopuyor. Lakin kelamım olsun, 2023’te araba sürmeyi öğreneceğim.
Bir YouTube videonuzda sabahları yatağınızı toplamayı sevmediğinizi söylemişsiniz. Anneniz kızmıyor mu?
– O görüntüde 16 yaşında falandım. Köprülerin altından fazlaca sular aktı. Çok değiştim artık. (Gülüyor) Emin olabilirsiniz, her sabah yatağımı düzeltiyorum.
Beşiktaş’ın oyuncusu Dele Alli ile berabersiniz. Türkiye ve bizim kültürümüzü ne kadar tanıyorsunuz?
– O buraya taşınınca ben de yarı buralı oldum. İkimiz de hayli seviyoruz. İstanbul üzere bu kadar çeşitlilik barındıran bir kent hayli şaşırtan.
Barselona’yla epey benzeşiyorlar, değil mi?
– Bence de! Yapacak o denli hayli şey var ki. Hem tabiat var hem koca bir kent… Yemekler inanılmaz. Şimdiye kadar kusursuz vakit içinder geçirdik.
Dele Alli de burada, Antalya’daymış.
– Evet evet, defileyi izlemeye geldi.
Modeller neden daima futbolcularla olur? Biraz klişe değil mi?
– O denli mi yaparlar? Bunu hiç bilmiyordum. (Gülüyor) Bu herbiçimde şundan dolayı: Beşerler futbolcuları tanıyor. Modelleri de tanıyor. Bunlar birlikte olduğunda daha fazlaca dikkat çekiyor, daha göz önünde oluyorlar.
Futbolla ilgili misiniz? Nasıl tanıştınız?
– Ortak birarkadaşımız yardımıyla tanıştık. Futbolla ilgileniyorum alışılmış. Bilhassa de artık. Evvelce maç seyrettiğimde ne olup bittiğini pek anlamazdım. Artık öğreniyorum.
“Yenge” kelamına alıştınız mı?
Herkes “Yenge, yenge” diyor, ne demek olduğunu az evvelce öğrendim. “Kardeşinin eşi” manasına geliyormuş. Sevdim bunu.
16 Kasım 1998. Akrep bayanı… Nesi daha sıkıntı: Çok hırslı olması mı, vakit zaman kuşkucu olması mı?
– Çok hırslı bir tipim. Hatta takıntılı ve mükemmeliyetçiyim bile diyebilirim. Lakin kuşkucu olduğumu hayli sanmıyorum. Akreplerin bu özelliği bende yok. Sadık ve vefalıyım tam bilakis.
İlkinde 7 milyon, ikincisinde 1.5 milyon takipçiniz var. Favoriniz hangisi: Instagram mı, TikTok mu?
– İkisi de hoş fakat farklılar. Benim açımdan Instagram biraz daha profesyonel bir şey. Makyajı, karakterleri derken güya biraz daha sanat üzere. TikTok ise daha samimi bence. Olduğum üzere. Gündelik hayat üzere. Daha rahat yani.
Bir renk olsanız… Ateş kırmızısı mı, deniz mavisi mi?
– Kesin kırmızı. Mavi sakin geliyor bana. Hiç sakin değilim ki. Ben hem İspanyol birebir vakitte Akrep burcuyum. Tutkuluyum.
Bir yemek olsanız… Tatlı mı, tuzlu mu?
– Tatlı doğal ki, zira tatlıya bayılıyorum. Baklava delisiyim. Lakin Dele Alli Türkiye’ye taşındıktan daha sonra başlamadı bu. Daima fazlaca severdim. Maalesef günde yalnızca bir dilim yiyebiliyorum. Dengeyi kurmaya çalışıyorum. Nasıl göründüğün değerli ancak vücudunla ilgili yapabileceğin tek şey nasıl göründüğün değil ki. beraberinde yemelisin de, koşmalısın da, dans da etmelisin.
Gündoğumu mu, günbatımı mı?
– Gündoğumu daha değerli, zira sık görmüyorum. Tam bir uykucuyum.
Kedi mi, köpek mi?
– Bütün hayvanları epey seviyorum lakin meskende üç kedim var. Kedici hanımım. ötürüsıyla kedi.
Tren seyahati mu, gemi seyahati mu?
– Trenleri severim, giderken etrafı nazaranbiliyorsun. Otomobil üzere değil, yürüyecek bir sürü alan var. Ancak tam kıyaslayamam, zira ömrümde hiç uzun gemi seyahati yapmadım. Biraz da batacak diye korkuyorum. (Gülüyor) tekrarki söyleşimizde yine sorarsın, buna bu biçimde yanıt veririm.
Yarı İspanyol yarı Endonezyalısınız. Annenize mi, babanıza mı daha epeyce çekmişsiniz?
– Kimileri babama, kimileri da anneme benzediğimi söylüyor lakin bence anneme çekmişim. Herbiçimde daima onu gördüğüm için bu biçimde düşünüyorum.
Annenizle babanız siz 3 yaşınızdayken boşanmış. Babanızla görüşmüyor musunuz?
– Hiç evlenmemişler ki boşansınlar. Ben 3 yaşındayken ayrılmışlar diyelim. Babamı bilmiyorum, hiç tanımadım.
Zengin aile çocuğu değilsiniz. Bu kadar ünlü olmadan evvel annenize takviye olmak için çocuk bakıcılığı yapıyormuşsunuz…
– Kolay vakit içinder değildi. Kimi zorluklarımız vardı. Ancak bütün bu yaşadıklarımız artık sahip olduklarımız için müteşekkir olmamı sağlıyor.
Hâlâ bir arada mi yaşıyorsunuz?
– Evet, Barselona ve İstanbul’da beraberyiz.
Okul ne oldu?
– Modellik yapmaya başlayınca bıraktım. Üniversiteye gidemedim. Lakin hayli istiyorum.
Ne okumak istiyorsunuz?
– Psikoloji fazlaca isterdim örneğin. Psikiyatrım da çok yatkın olduğumu söylüyor. (Gülüyor) Ancak sinemayı da hayli seviyorum. Los Angeles’ta kısa bir oyunculuk eğitimi aldım. Bir gün oyuncu olmak da hayallerimden biri.
“Dancing Feet” ve “Mamacita” kliplerinde oynadınız. Hangisi daha eğlenceliydi?
– İkisi de epeyce eğlenceliydi lakin Kygo ile arkadaş olduğumuz için oyunculuk yapmak istediğimi biliyordu. “Mamacita” için bana geldiğinde “Bu klipte oyunculuk yeteneğini gösterebilirsin” dedi. Bu yüzden benim için farklı yeri var.
İspanyolca, İtalyanca ve İngilizce biliyorsunuz. Ancak Hollanda merkezli bir modelsiniz. Felemenkçeyle aranız nasıl?
– İtalyanca bilmiyorum. Bu bir internet uydurması. Yalnızca İspanyolca ve İngilizce konuşabiliyorum. Bana Felemenkçe bir şey söylendiği vakit anlıyorum fakat karşılık veremiyorum. Fransızcayı da biraz yakalıyorum, zira annem vaktiyle Montpellier’de bulunmuş.
Çok kısa vakitte bir fenomen haline dönüştünüz. Bu süratli gelen şöhretle baş etmekte zorluk çektiniz mi?
– Çok gençtim ve aslında fazlaca da farkında değildim ne olup bittiğinin. Sponsorlarım ve başka destekçilerimle yakın bir ilgim var, bu yüzden o denli epey kaygıya falan kapılmadım.
Sosyal medyadaki mahlasınız “Wolfiecindy” (Kurt Cindy)… niye bunu seçtiniz?
– “Twilight” (Alacakaranlık) meczubu, vampir ve kurt adam manyağı olduğum için. bu biçimde küçüktüm doğal. daha sonra da o denli kaldı.
Araba kullanmayı sevmiyormuşsunuz… niye?
– Öğrenmeye hiç fırsatım olmadı ki. Annem de bilmiyor, bana öğretmedi. Bir de o kadar fazlaca korkuyor ki, bana da geçti o dehşet. Oradan biri çıkıyor, karşıdan biri geliyor… Arkadaşlarım birkaç sefer öğretmeyi denedi fakat ödüm kopuyor. Lakin kelamım olsun, 2023’te araba sürmeyi öğreneceğim.
Bir YouTube videonuzda sabahları yatağınızı toplamayı sevmediğinizi söylemişsiniz. Anneniz kızmıyor mu?
– O görüntüde 16 yaşında falandım. Köprülerin altından fazlaca sular aktı. Çok değiştim artık. (Gülüyor) Emin olabilirsiniz, her sabah yatağımı düzeltiyorum.
Beşiktaş’ın oyuncusu Dele Alli ile berabersiniz. Türkiye ve bizim kültürümüzü ne kadar tanıyorsunuz?
– O buraya taşınınca ben de yarı buralı oldum. İkimiz de fazlaca seviyoruz. İstanbul üzere bu kadar çeşitlilik barındıran bir kent epey şaşırtan.
Barselona’yla hayli benzeşiyorlar, değil mi?
– Bence de! Yapacak o denli fazlaca şey var ki. Hem tabiat var hem koca bir kent… Yemekler inanılmaz. Şimdiye kadar şahane vakit içinder geçirdik.
Dele Alli de burada, Antalya’daymış.
– Evet evet, defileyi izlemeye geldi.
Modeller neden daima futbolcularla olur? Biraz klişe değil mi?
– O denli mi yaparlar? Bunu hiç bilmiyordum. (Gülüyor) Bu herbiçimde şundan dolayı: Beşerler futbolcuları tanıyor. Modelleri de tanıyor. Bunlar bir arada olduğunda daha epeyce dikkat çekiyor, daha göz önünde oluyorlar.
Futbolla ilgili misiniz? Nasıl tanıştınız?
– Ortak birarkadaşımız yardımıyla tanıştık. Futbolla ilgileniyorum olağan. Bilhassa de artık. Evvelden maç seyrettiğimde ne olup bittiğini pek anlamazdım. Artık öğreniyorum.
“Yenge” kelamına alıştınız mı?
Herkes “Yenge, yenge” diyor, ne demek olduğunu az evvelden öğrendim. “Kardeşinin eşi” manasına geliyormuş. Sevdim bunu.
16 Kasım 1998. Akrep hanımı… Nesi daha güç: Çok hırslı olması mı, vakit zaman kuşkucu olması mı?
– Çok hırslı bir tipim. Hatta takıntılı ve mükemmeliyetçiyim bile diyebilirim. Fakat kuşkucu olduğumu epeyce sanmıyorum. Akreplerin bu özelliği bende yok. Sadık ve vefalıyım tam bilakis.
İlkinde 7 milyon, ikincisinde 1.5 milyon takipçiniz var. Favoriniz hangisi: Instagram mı, TikTok mu?
– İkisi de hoş ancak farklılar. Benim açımdan Instagram biraz daha profesyonel bir şey. Makyajı, karakterleri derken güya biraz daha sanat üzere. TikTok ise daha samimi bence. Olduğum üzere. Gündelik hayat üzere. Daha rahat yani.
Bir renk olsanız… Ateş kırmızısı mı, deniz mavisi mi?
– Kesin kırmızı. Mavi sakin geliyor bana. Hiç sakin değilim ki. Ben hem İspanyol tıpkı vakitte Akrep burcuyum. Tutkuluyum.
Bir yemek olsanız… Tatlı mı, tuzlu mu?
– Tatlı doğal ki, zira tatlıya bayılıyorum. Baklava delisiyim. Ancak Dele Alli Türkiye’ye taşındıktan daha sonra başlamadı bu. Daima fazlaca severdim. Maalesef günde yalnızca bir dilim yiyebiliyorum. Dengeyi kurmaya çalışıyorum. Nasıl göründüğün kıymetli lakin vücudunla ilgili yapabileceğin tek şey nasıl göründüğün değil ki. hem de yemelisin de, koşmalısın da, dans da etmelisin.
Gündoğumu mu, günbatımı mı?
– Gündoğumu daha değerli, zira sık görmüyorum. Tam bir uykucuyum.
Kedi mi, köpek mi?
– Bütün hayvanları epey seviyorum ancak konutta üç kedim var. Kedici bayanım. ötürüsıyla kedi.
Tren seyahati mu, gemi seyahati mu?
– Trenleri severim, giderken etrafı gorebiliyorsun. Otomobil üzere değil, yürüyecek bir sürü alan var. Lakin tam kıyaslayamam, zira ömrümde hiç uzun gemi seyahati yapmadım. Biraz da batacak diye korkuyorum. (Gülüyor) tekrarki söyleşimizde yine sorarsın, buna bu biçimde karşılık veririm.